## Sonbaharın Gelmesiyle Kastamonu’da Mantar Zehirlenmeleri Artıyor

Kastamonu’da sonbahar yağışlarıyla birlikte artan mantar bolluğu, tehlikeli bir şekilde zehirlenme vakalarına yol açıyor. Özellikle hafta sonlarında ormanlık alanlara akın eden vatandaşlar, topladıkları mantarları tükettikten sonra mide bulantısı, kusma ve ishal gibi şikayetlerle hastaneye başvuruyor. Geçtiğimiz ay itibariyle 100’den fazla kişi mantar zehirlenmesi şüphesiyle sağlık kuruluşlarına başvurdu. Son bir hafta içinde ise 35 kişi hastaneye kaldırıldı, bunlardan 14’ünün tedavisi devam ediyor ve 1 kişi ise entübe edildi.

Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Çiğdem Sevim, bu zehirlenmelerin çoğunun doğru bilinen yanlışlardan kaynaklandığını belirtiyor. Özellikle kültür ya da kanlıca mantarının uygun şartlarda saklanmaması durumunda zehirlenmeye ve hatta ölüme yol açabileceğini vurguluyor.

“Mantar zehirlenmesi kısa sürede kendini belli ederse şanslısınız” diyen Dr. Sevim, 2 saat içerisinde zehirlenme belirtileri gösteren kişilerin hayatlarının kurtarılabileceğini, ancak daha geç ve sinsi seyreden zehirlenmelerin de olabileceğini belirtiyor. “Kültür mantarı tüketmeniz veya güvenilir üreticilerden mantar satın almanız önerilir. Aksi takdirde uzman kişilerin eşliğinde mantar toplamanız gerekiyor. Özellikle pazarlarda satılan kanlıca mantarının zehirli türlerle karışabilme riski çok yüksek. ‘Yıllardır aynı yerden mantar topluyorum, bize hiçbir şey olmuyor’ demeyin, çünkü o noktada zehirli bir mantar türü zehirsiz olanın yanında bulunabilir ve zehirlenmenize neden olabilir” diye uyarıyor.

Dr. Sevim, en zehirli mantar türünün ‘köygöçüren’ mantarı olduğunu ve bunun tüketilmesi durumunda yüzde 95 ölümle sonuçlandığını söylüyor. Mantar zehirlenmesi sinsi bir şekilde seyredebilir ve 3 güne kadar kendini belli etmeyebilir. Bu durumda organ yetmezliği yaşanabilir ve hastaneye gelen kişinin hayatı tehlikeye girebilir. Mide bulantısı, baş dönmesi, bilinç karışıklığı, bulanık görme, ishal gibi şikayetleriniz varsa hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız ve yediğiniz mantarı da yanınıza almanız gerekiyor.

Dr. Sevim, mantarın sadece vitamin değeri içerdiğini ve protein değerinin bulunmadığını hatırlatıyor. “Çayırda yetişen mantar zehirli olmaz, ağaçta yetişen mantar zehirli olmaz, hayvan yiyorsa bu mantar zehirli olmaz, biz bu mantarı tüketirsek et bile tüketmemize gerek yok” gibi söylemlerin şehir efsanesi olduğunu vurguluyor.

“Mantar pişirildiğinde zehri gitmez. Çok nadir birkaç tür dışında, onları da 20 dakika civarında pişirdiğinizde zehri gider. Pişirdikten sonra suyunu atmanız gerekiyor. Mantarı kavurmanız ve kavurduktan sonra dondurucuda saklamanız gerekiyor. Kültür mantarı da dahil, mantarı uygun şekilde saklamazsanız hızla bozulacak ve sizi zehirleyebilir. Kanlıca mantarı çok hızlı bozulan bir mantar türüdür. Uygun şartlarda saklanmazsa, sepetlerin içerisinde toplanmazsa, hava almayan bir ortamda durursa hızlı bir şekilde bozulup güvenli olan mantar bile sizi zehirleyebilir” diyerek uyarıyor.

Sonuç olarak, mantar toplamak ve tüketmek konusunda dikkatli olmak ve uzmanlardan bilgi almak son derece önemli. Unutulmamalıdır ki, yanlış mantar tüketimi ölümcül sonuçlar doğurabilir.